Ekim 31, 2011

Hayat Gerçekten Çok sıkıyor Bazen...

tek tesellim alış veriş yapacak gücüm,motivasyonum ve imkanım olması...
Çok sıkılıyorum bir de bu var...
buütün bu linkler de birbirinden güzel hediyeler veren diğer bloglar...İnsanlar çalışıyor azizim yat yat nereye kadar...KAtılmakta fayda var,hareket olsun...

http://allaboutskincareblog.blogspot.com/----------> ürünlerin bir çoğuna o kadar ihtiyacım var ki vallahi bayıldım işalla bana çıkar :))
bir diğeri de:
http://kirmizilikiz.blogspot.com/2011/10/ilk-cekilisim.html-----> bu da bence bana çıksın

ee hadi siz de katılın bence denemeye değer...

Ekim 19, 2011

Follow me baby...

fashionozge'nin blogundaki çekilişten haberiniz var mı bakalım?hadi bir bakın bakalım :)
http://fashionozge.blogspot.com/

Eylül 07, 2011

overdose sex


Oradan buradan aldığım fotoğraf uzantılarının yönlendirmesi itibariyle bloguma gelen ziyaretçilerin %20'sine üzülerek sesleniyorum
"hemşerilerim sizin sex beklentilerinizi karşılayacak site bu site değil.Uygun linkleri biliyorum da vermem.Sonra yine ara bulur buraya gelirsiniz.Burada sex kelimesi ya da cinsellik kelimesi şimdilik başlı başına bir konu olarak yazılmadı, konu içinde geçen sıradan anlatımlardan ibarettir.Hayal kırıklıklarınızı bir parça engellemek adına yazıyorum bu yazıyı
Hadi simdi dağılabilirsiniz"
Saygılarımla...

Ağustos 21, 2011

eyvah! en yakın arkadaşım eşcinsel


Evet hiç şüphelenmiyor değildim...evet içten içten hatta aleni sinyaller vermişti ama, yine de ilk söylediğinde nasıl desem karnıma yumruk yemiş gibi oldum.Kusma hissiyatı doldu içime...Sıradan bir okul gününde derse girmek yerine ona gitmeyi tercih etmiştik kızlarla...Ailesi sehir dışındaydı.Evi onlar yokken bir güzel temizlemiş.Silmiş süpürmüş...Çok da titizdir.Hmm... bizi karşısında görünce çok sevindi.İçeri girdik hemen bize kahvaltı hazırlamaya başladı.Çok da hamarattır. hmmm...Kahvaltımızı ettik,üzerine birer keyif sigarası ve türk kahvesi ohh mis...Kokusu burnumda...her neyse...yedik içtik,ufak dedikodular...bayılır!-ız...evet herkes gibi...Bilmediği dedikodu,takip etmediği gündem maddesi yoktu.Yani çevresine algıları bir erkeğin olması gerektiğinden fazla açıktı.hmmm...en son çantasında çakmak ararken içindekiler dökülünce şok oldum...sürekli sırtında taşıdığı çantasının içinden bir adet tarak,el kremi,dudak nemlendiricisi,diş fırçası ve macunu gibi erkeklerin genelinin yanında asla ama asla taşıyamayacağı malzemeler çıkınca kendisi de artık bir şeyler itiraf etmenin zamanı geldiğini fark etti.aldı bizi karşısına ve gay olduğunu açıkladı...İlk duyduğumda ne mi oldu..Dur bi hatırlayayım hmmm heh itiraf ettiği için rahatlamıştım ama resmiyete kavuştuğu için de mideme bir yumru gelip oturmuştu işte...ki ben insanları asla tercihleri konusunda yargılayan biri değilimdir.Düşünün, ama yine de en yakınlarınızdan birinin tercihleri öyle olunca yine de kötü oluyorsunuz işte...sonra bir sevgilisi olduğundan bahsetti.Ayy işte o noktada ben koptum ve bu işin tedavisi yok mu falan diye saçmalamaya başladım.Ya bir düşünün iki erkek el ele,öpüşüyor falan...Gerçi şimdi çok normal geliyor ama ilk duyduğumda bunlar bana kendimi kötü hissettirmişti işte.Sonra çok kanıksadık.Her şeyde olduğu gibi.Dünyanın en kolay işi kanıksamak.Sonra başka şeyler de duydum(k) yakınlarımdan biri ile aynı eve çıktı.Sonra o eve her akşam başka erkekler atmaya başladı...şeklinde...bilemem ama doğru olduğuna inanıyorum.Ahh işte böyle normal bir duygusal süreç olsa evet ama cinsellik işin içine girince hatta o da yozlaşmaya başladığında bence çok çirkin durumlar çıkıyor ortaya.Örneğin bir ara travestilere karşı ciddi merak oluşmuştu bende...Çok merak ediyordum yaşayışlarını falan...Baya bir araştırma yapınca %90 ının hayatlarını fuhuş yaparak kazandığını öğrendim.Googlelarsanız göreceksiniz bir çoğunun kendi web sitesi var ve bu siteleri kullanarak kendilerini pazarlıyorlar...İğrenç değil mi...içeriği ne olursa olsun,sosyal mesajı ya da alt mesajı ne olursa olsun.Pislik her şekilde pislik benim gözümde...yani söyle sorayım, onları toplum içine almadığımız için mi fuhuş yolundalar,yoksa fuhuş yolunda oldukları için mi bir türlü aramızda kabul göremiyorlar...Hmmm bilemedim ah evet...yumurta tavuk suali...

Ağustos 18, 2011

Birikmiş Küfürlerim Vardı...


Dikat!! bu yazı küfür içeriklidir rahatsız olan okumayıversin...dünden beri aklıma her gelişinde savuşturduğum bir haber var.Evet içimiz yanıyor, evet bir avuç orospu çocuğunu engelleyemiyoruz bir türlü ama bir de içimizde yaşayan anne, baba, teyze,enişte,abi rolü oynayan orospu çocukları var ki onlar bu bir avuç orospu çocuğuyla bile aynı kategoride değiller.Dün akşam üzeri bir haber okudum gazetede...Resmen nefesim kesildi.Zavallı Fatih...aman tanrım ağlamamı durduramıyorum.Dün bunu okudum yorum falan yazdım ama hürriyet gazetesi bu yorum işlerinde çok işgüzar davrandığı için biraz etliye sütlüye karışırsanız hemen ambargo koyuyorlar yorumlarınıza...basında özgürlük isteyen özgürlüğüne düşkün basınını sevdiğim...Her neyse dün bunu okudum ama akşam çok tatlı bir ortamda güzel vakit geçirdiğim için fazla takılmadım.Sabah yolda aklıma geldi.Küçücük çocuğun makatına sokulan oklavanın bağırsağını delmesi ve Fatih'in bu yüzden hastalanıp ölmesi...Üstelik bunu yapan yaratığın da birine hamile, iki çocuğu bulunan üvey annesi olduğu...Sabah gelir gelmez gazeteyi açtım yine.Baktım çocuğun resmini de koymuşlar bugün.Güzel Fatih...Şanslıymışsın çünkü tanrı acımış sana,insanlığın daha iğrenç boyutlarını görmeyesin diye seni kendi bahcesine almış...Güzel yavru...Anneni de görebilir misin ki orada?
kim bilir sen bunları yaşarken seni yukarından izleyen o gözü yaşlı anneciğin nasıl tahammül edebiliyordu seni o halde görmeye.Ya baban...allah o piç kurusunu da cezalandırır mı ki? hiç mi anlamaz hiç mi şüphelenmez bir insan.Hiç mi evladım, bu kadın sizin üvey anneniz size nasıl davranıyor diye sormaz...o allahsız kadın, senin içine o oklavayı sokarken bağırmalarını,haykırışlarını hiç mi duymaz komşuların...ya da bu olayı yaşadıktan sonra sen poponun üzerine oturmakta güçlük çektiğinde kimse farketmedi mi sendeki problemi...kimse mi bir şey anlamadı bozuk yürüyüşünden...bebeğim benim hiç mi güveneceğin biri yoktu etrafında...Güven nedir bilir misin?ya da başının okşanması...anne şevkatini hatırlar mısın? yavrum benim kim bilir senin anneciğin sen hasta olduğunda ne kadar göz yaşı dökmüştür,eline bir kıymık battığında senden çok canı yanmıştır...sen bilmezsin,anne dediğin öyle olur...canından can verir...senin üvey anne bildiğin hiç bir sıfata giremeyen o allahın belası var ya,o da sen yaşındayken belki eniştesinin tecavüzüne uğramıştır, hatta belki kendisi de bir oklava,süpürge sapı ya da şişeden nasibini almıştır? annesine ablasına söylemiştir de inandıramamıştır biliyor musun?hatta ona bunu yapan abisi, eniştesi, öz babası da dağda tepede masum hayvanlara tecavüz ederek yaşamını sürdürüyordur biliyor musun? yani kötülük sende başlamıyor yavrum.birinde başlıyor ve artarak bir sonraki nesle geçiyor...belki sen de büyüseydin,eğer sana bu hakkı tanısalardı sen de kötü yollara düşecektin...sen rahat uyu küçüğüm.Çünkü sorun sen de değil.Sorun sistemde...Sorun kin, nefret ve kötülük tohumları eken ya da bunları düzeltmeyen zihniyette...iktidarda,muhalefette,askerde,poliste,sivilde herkeste...Utanç duyuyorum bu çarktan,utanç duyuyorum bu hiyerarşik yapıdan.lütfen tanrıya söyle bizi affetsin...çünkü bu piç kuruları yüzünden bizler de affedilemeyen günahların içerisindeyiz...

Ağustos 16, 2011

Sülük


Geniş özet geçmek isterim...Bir arkadaş var ofisten...Evimiz de yanyana, komşuyuz yani...Toplu taşıma araçlarını kullandığımız dönemde her sabah ve akşam bana yapışan ve beraber gidelim beni de bekle olur mu diye telefon eden bir adamdan bahsediyorum...!?! Abi zaten otobüsle gidiyoruz di mi ama ne beklemesi ne beraberi...Kaçmak istesem ne kadar kaçabilirim yani...düşünün böyle bir tip.Neyse aynı otobüsle gidip geliyoruz...Muhabbeti bok mu bok.Çekemiyorum abi adamı...Neyse ben başladım bunu atlatmaya...her akşam ofisten çıkmadan beni arıyor bu akşam eve gidiyorsun di mi diye teyid alıyor.Ben de her seferinde hayır başka birine sözüm var falan diye atlatıyorum bunu.sonra yarım saat erkenden çıkıyorum ve hep olması gerekenden bir kaç otobüs öncesine biniyorum falan.Olaylar artık çığrından çıkmaya başladı çünkü ben artık genel müdürden falan önce ofisi terk etmeye başladım.Adamı o kadar aptal bahanelerle atlatıyorum ki hayır o kadar iyi okullardan mezun olmamış olsa gerizekalının başkanı ilan edeceğim.Anlamaması mümkün değil.Beni paranoyak yaptı.Bir akşam yine ben ofisten geç çıkacağım diye kandırmışım, parmak uçlarımda asansöre bindim.Derken onların katından biri düğmeye bastı.Asansör durdu kapısı ağır ağır açıldı.Ta-daa karşımda sevgili arkadaşım...Ben yakalanmaktan mahcup olmak yerine nasıl yakalarsın'ın kızgınlığı içerisinde, yol boyu ne derse tersliyorum falan...Hatta otobüs bomboş ben gidip ortalardaki tekli koltuklara falan oturuyorum o derece yani...Bir gün yine akşam çıkıştı bu beni arıyor.ben de telefonumu açmadım çıktım sansın diye...Yine parmak uçlarımda asansörün önüne geldim ama merdiven boşluğundan onu gözetliyorum eğer o asansöre binerse ben merdivenleri kullanacağım...adama başladı merdivenleri beşer onar inmeye.ben de çağırdım asansörü,bir güzel aşağı doğru süzülmeye başladım.zemin kata geldim ta-daa arkadaş beni çıkış kapısında bekliyor :)
Canım okurlarım bu serüven böyle sürüp gitti ben yaklaşık bir yıl bu adamı böyle aptal şekillerde atlatmaya çalıştım.Kah başarılı oldum kah çuvalladım :).sonrasında o araba aldı kendisine ben tam rahat ettim derken bu sefer her sabah beni arayıp seni de alayım mı demeye başladı...iki-üç ay hep atlattım sonra o da aramayı bıraktı...duydum ki şimdi de kendi departmanındaki arkdaşlarına her öğlen yemeğe çıkalım diye baskı yapıyormuş.Herkes yine fellik fellik kaçıyormuş ondan...
Böylelerini hep ben mi çekiyorum yoksa size de yapışan sülükler oluyor mu böyle yahu ?

Ağustos 12, 2011

Today's Top 5


1-Can Yücel
2-Ada Kitap Cafe
3-Sevdiğim ofis arkadaşlarım
4-Yine yeni yeniden...Facebook
4.5-pet shoplardan pet satın almayan herkes
5-Şemsiye

Ağustos 05, 2011

Ninni...


Hiç yazmak istemiyorum...Bu blogu açtığımda hevesliydim baya.Ama sonrasında kendimi burayı canlı tutacak kadar enerjik hissetmiyorum...
Burası gerçekten yaşayan bir yer ve ciddi efor sarfetmek gerekli.Şunu da sevmiyorum; abuk sabuk, sırf okunmak, izlenmek adına saçma yorumlar bırakmak...Hiç bana göre değil.Ara sıra yazarım...Bazen uğrarım ama sıklıkla değil.Çünkü ben burayı tıklanma rekoru kırsın diye değil zevk aldığım şeylerden bahsedeyim diye yazdım...
Sinir bozucu...Şu durum : sen yorum bırakırsan o arkadaş da gelip senin blogunda yorum yazıyor.sonra sen uğramazsan asla geri gelmiyor...hmmmm düşünüyorum...
öyle bir şey istemiyorum ben yorum yazıyorum diye gelmesin kimse.sevmiyorsa okumasın beğenmiyorsa yorum bırakmasın istemiyorum...
Ben kendi kafama göre takılırım! birileri gelip yazsın diye kendimi kasamayacağım...
Başlığı spesifik bir blog tamam ama...Çok da spesifik olmak istemiyorum artık.bilin yani...Takılıp çıkacağım...Beni sevecekseniz böyle sevin :)

Temmuz 29, 2011

Biri Bana Açıklasın

Bunun nasıl mümkün olduğunu biri bana açıklayabilir mi lütfen?
Bakınız ilk resimlerde Evangeline hamile ve karnı burnunda,aylardan nisan...


ve şimdi de aşağıdaki resme bakınız.Eva hamile değil ve sanki her şey 9 ay öncesindeki gibi.Üstelik aylardan temmuz

Temmuz 27, 2011

İtirazım var

protest bir yazıdır dikkat!
Bir kadın köşe yazarı var hürriyet gazetesinde...
Ne boş yazılar yazansın sen öyle ya...Bir kere de dolu at be kardeşim...Umarım bu salaksaçması yazılarınla ciddi paralar kazanmıyorsundur çok üzülürüm
Baba kontenjanından gelmişsin belli de iki gün de bir babanı ve amcanı aralarda eski kocanla olan davalarını sıksık da var mı yok mu belli olmayan; über yakışıklı, ultra zengin, tam pansiyon sevgilinden bahsediyorsun ufff ne saçma ya seninle mi uğraşacağım kızım...Hele bir ara tv programı yapmaya kalktın aman aman akıllara zarar..
neyse ki uzun sürmedi
Alayına isyan mood

ayy bayılazzzaaamm
dur bi şarkı çalayım...
-tears dry on their own :(

Temmuz 26, 2011

Paris Hilton


Bu kadının sevmeyeni çok farkındayım.Ben seviyor muyum tam emin değilim ama anladığım kadarıyla nefret de etmiyorum.Onun şımarık tavrını çok olağan karşılıyorum .Düşünsenize bu kız için pembe renkli bentley üretim arkasına PH yazıyorlar...Yani güzel bir duygu olsa gerek :)
Evet çok skandal yaratmış, evet biraz fazla ahlaksız ama kuzum allaşkına bize ne bütün bunlardan.Ben gördüğümü söylüyorum ki bu kız süslü püslü cicili bicili çok sirin giyiniyor ve kendine yakıştırıyor.Bir tarzı var ve ısrarla yıllardır hep aynı şekil gidiyor.Topuklu ayaykkav-bılar vaz geçilmezi sanırım çünkü bir ya da iki tane fotoğrafına rastladım topuksuz...
Sözün özü ablasını daha çok severim ama kendisini de es geçemiyorum...İşte huzurlarınızda Paris Hilton


blouse une bayıldım
















Temmuz 23, 2011

Şişme Kadın'a

hey sen evet! evimin üç kat altında oturup benim köpükcükler için kedikcikler için koyduğum su kaplarını kaldırıp atan tombul memeli kadın! çık hayatımızdan hımmm evet tam olarak böyle söylemek isterdim o şişme kadına...

Temmuz 20, 2011

Bad Romance


Bir kadın olarak fazla romantik olmadığımı söylemeliyim.Fazla romantik olanlara özeniyor muyum onu da pek tartamadım...Aman efendim ben de isterdim (?) günün 39 saati mıç mıç mesajlaşalım yok askitom böcüğün olayım yok gel sen beni ısır sonra acıyan yerimden öp falan....


Tamam herkes an'da romantik olabilir iyi kötü.Yeri sürekli değişir...yolculuk esnasında, alışverişte olur, film seyredekken olur, sohbet ederken olur, yatakta olur, falan filan...Ama yok be kardeşim...Hani ilişkimizin ilk başlarında yani şöyle yaklaşık bir 7 yıl önce *şaşırşaşırşaşır* bir zaman bu böyle oldu.Sürekli mesajlar minimum bir saat süren telefon konuşmaları falan derken o fasıl geçti.Şimdi kocamla yanyana geldiğimizde siyasetten,ülkelerarası krizlerden,gelişemeyen Türk toplumundan bunların sorumlularından,geçmişten gelecekten yani daha rasyonel ya da şöyle demeliyim daha gerçek şeyler üzerinden sohbetler ediyoruz.Bu tek bir şeyin göstergesi olabileceği gbi bir kaç şeyi de temsil ediyor olabilir
1-biz yaşlanıyoruz
2-dünya hızla kirlenmeye devam ediyor ve artık tepkisiz kalamıyoruz
3-Hemen bir çocuk doğurmam lazım zira hormonlarım artık bu kadar sosyal sorumluluğu kaldıramiyor ehehe
4-akıllanıyoruz ve fikirsiz kalamıyoruz
5-zaten olması gerekn bu
6-ve hepsi zaten oluyor...
Biz birbirimizi hala çok seviyoruz ve zaman zaman çok aşık oluyoruz sevgi baki tabii ama aşk ve heyecan ve romantizm dediğim gibi an'da oluyor ve an'da kalıyor olması gerektiği gibi.
Yani kocasına israrla değişik efektte isimler takmaya çalışan, bak biz hala sevgiliyiz ve elele tutuşuruz her öpüştüğümüzde de, ilk öpüşmenin heyecanını hep yaşarız mantalitesindeki kadınlardan da gittikçe uzaklaşıyorum ister istemez...
O benim kocam değil sevgilim tamam mı ve biz evli falan değiliz hala flört ediyoruz cümleleri...bilemiyorum tabi tercih meselesi.Demek ki böyle mutlu olan kişiler de var.Saygılar :)
Aman kimse bana soracak değil ya işte herkes sevdiğine sıkı sıkı sarılsın kardeşim bir de sevdiğini söylesin aklına gelen her fırsatta.Benim anladığım romantizm budur ve bu kadardır.Gerisi şan şöhret işleri...


He bir de:
Hermés çantasına,
Marc Jacobs gözlüklerine
Bvlgari saatine
Gucci ayakkabılarına
DKNY elbisesine taparken yolda yürüyemez hale gelip toztoprağa yuvarlanan teyzemgillere falan hep selam ederim :)
ps: "gil" ekini dalga geçmek için değil daha şirin olduğu için kullandım.Ben bu ülkede konuşulan her bir aksana ayrı ayrı ölüp üzerine titreyen ve yok olmasından korka korka kullanan bir dört yapraklı yoncayım...Kültür mantarı! severim nan!
bu marka sıralamasını da aslında kimseye saydırmak için yapmadım banane sonuçla herkes istediğine, alayına falan...Keyifle de okurum ama sadece sabah bir yazıda fazlaca göze sokulmak istendiğini anlayınca bi irite oldum ay ne şirretim :)
hadi ciao!

Temmuz 19, 2011

İçimden şehirler geçiyor.Her durakta duruyor inmiyorsun


Güzel Feridun Düzağaç...
Bence moda sadece giydiğin,taktığın vs ilgili değil eğer moda diye bir şey varsa müzik de kesinlikle modanın bir parçasıdır.şarkılar,şarkıcılar...
Moda gelir geçer bir daha gelir yine geçer falan...Ama öyle kıyafetler, öyle tasarımlar vardır ki üzerinden yüzbinmilyon yıl geçse yine demode olmaz şarkılar gibi mesela.Evet anladınız mevzuyu şarkı ve şarkıcılara bağlayacağım o yüzden her cümlenin sonunda delik dondan fırlar gibi müzik ve vs. falan diye eklenti yapıyorum :)
Bu sabah gelirken peşpeşe 3 tane grup gündoğarken şarkısı dinledim.Koltuğumda aşağı doğru gittikçe artan ivmeyle kaymaya başladığımı farkettim sonra :) öyle bir mest durumu yani...Ben 90 'lı yılların çocuğuyum :)
ve doksanlara feci bağlı bir tipim o yüzden playlist'imde özellikle 90'lar türkçe poptan bir sürü kişi ya da kişilikler gelir geçer.
"Geçmiş değil bugün gibi, yaşıyorum hala seni
sen hep benim yanımdasın
gündüzümde gecemdesin Çalınmasın, söylenmesin
sen hep benim şarkılarımsın"
ahh güzel grup gündoğarken :)
sonra ardından şu geldi
Sıcak geceler gibi al beni kollarına bu gece
Dokunsalar ağlayacak çocuk gibiyim...
hımmm tam kıvamında ilerlerken 3.grup gündoğarken parçası "Gördüğüme Sevindim" oldu...olalla sırf bu romantizm ve şarkılarla bir insanın libidosu tavan yapabilir bence :) hımmm deneyip görmek lazım :)
Aslında bu postta bahsetmek istediğim zat-ı muhterem Feridun Düzağaç'tı ancak "Rüzgar" beni nerelere savurdu.Her neyse Feridun be sen en bi güzel abimizsin cansın, böyle sessiz sedasız pofiş pofişsin yerim seni :)
Neyse postumu bitirmek isterim bir Feridun Top 5'iyle
ps: bak bu şarkıları bulup buluşturup dinleyin bir türlü pişman olmazsınız :)
5-Yalnızlığım sana emanet
4-Lavinia
3-sevgili öyküler
2-alev alev
1.75- nadas
1.50-Cumartesi
1.25-Uçak
1-İÇİMDEN ŞEHİRLER GEÇİYOR *salyasalyasalya*
bir de tabii onur ödülleri var onlar da işte "Senin Şarkın", "Tesadüfler" , "Aşkın e Hali" "Dipteyim Sondayım Depresyondayım" ve "FD" ye gidebilir
Tabii bir top5 olmadı ama zaten beğendiğim şarkıları da 5'e sığdırmam mümkün değildi falan filan...

Temmuz 15, 2011

Today's Top 5


1-Michael Bolton-When a man loves a woman
2-Pink Floyd- Wish you were here
3-Al Green-How can you mend a broken heart?
4-Nilsson-Without you
5-Tabii ki Lady Gaga-Alejandro -kalpkalpkalp-

Temmuz 14, 2011

JLO


Şu güzelliğe bir bakar mısınız?

La isla Bonita

Haykırıyorum yetkililere, Dünya üzerinde resmi dil ispanyolca olsun, hadi bilemedin portekizce...efendim duyun lütfen sesimi...lütfen ama lütfen bakın size burdan garanti veriyorum dünya üzerinde sevişme oranı bir anda artacak...Sex patlaması yaşanacak...her yer mutlu mesut tatmin olmuş insan suratıyla dolacak e daha ne yapayım ben anlamadım ki?
Düşünsenize sevgilinizin adının "Alejandro" (alehandro) olduğunu...Ya da Javier de olabilir (hav(i)yer) ahh olala olala...nasıl fena fikir değil dimi?
Çok çekici,yaşasın ispanyol ateşinin sıcaklığıyla kavrulan bedenler, yaşasın akdeniz rüzgarıyla dalgalanan etekler...Haydi canlarım siz de bana destek alın açalım önümüzü hurraaa der sözlerimi meşhur bir ispanyol atasözüyle bitiririm
La union hace fuerza.
:))

Temmuz 12, 2011

Kim Kardashian-New Panpiş =)

Bu da benim panpişim arkadaşlar :)
Hatta panpiş ötesi benim için.Çok severim,çok beğenirim her bir Kardashian'ı ayrı ayrı...
Ama yine de içlerinde en güzeli Kim Kardashian.Tarzı da seçimleri de gayet başarılı.Aslında bence Kim Kardashian'ı kendisi yapan kesinlikle takma kirpikleri ve dolgun saçları,bu ikili kombinasyon olmadan böyle bir güzellik hayal edemiyorum ben...Bu resimde biraz Eva Longoria'ya da benzemiş sanki

şu zerafete bakar mısınız?


Günlük hayatında da tarzından taviz vermiyor bence...Açıkta bırakılmış saçlar,yüksek topuklar,skinny jeans etc.



ya da elbise,etek...



Çok asil bir havası var gece gündüz farketmez bu kadın işini iyi biliyor bence şu güzelliğe bir bakın:

Bu beyaz elbisenin üst kısmından dolayı zaten büyük olan göğüsleri daha da iri çıkmış ama olsun ben seni her halinle beğeniyorum :)


tulum,tulum,tulum


bu resim de color block olayına Gucci eli deymiş hali :)


oyy yerim seni


Gülümse..Yakalandın!!!


Yazımı bitirmeden bir de arkadan görüntü alalım isterim ehe :)

Heh şimdi oldu...Haydi panpişlerim hepinizi öpüyorum :))